MEVLÂNA ve MESNEVİ
800. Yılında MEVLÂNA ve MESNEVİ Aşk ve vecd şairi olan Hz. Mevlâna’yı henüz insanlık tam olarak tanımış ve anlamış değildir. Yalnız batı insanı değil, doğu insanı da O’nu tanımakta gecikmiştir. Zira O’nun irtifası beşerin görüş hudutlarını çok aşmıştır. O’nu anlayabilmek için O’nun o manevi irtifaya ihtiyaç vardır. Mevlâna’yı anlamaya çalışan batılılar bile bu çabaları sebebiyle hidayete kavuşuyorlar. Hem de şeklen bir Müslümanlık değil hakiki mertebesine yükseliyorlar. Basireti açık olanlar, sadece küçük bir hücrenin bile büyük ve eşsiz bir yaratıcının varlığına delil olduğunu müşahede ederler ve irfan sahibi olanlar Mevlâna’nın manevî mertebesini keşfetmekte gecikmezler. Evet nefsî müşahede ve tefekkürüyle temayuğ etmiş bir mutasarrıftır. Ehl-i tasavvuf olanlar O’nun mesnevisi için “Kurân’ın özü” derler. Bu açıdan bakacak olursak Kurân-ı Kerîm bir gül [...]